Bir çeşit doymamış yağ asidi olan trans yağlar, tekli veya çoklu doyamamış olarak iki türde incelenmektedir. Son yıllarda tüm dünyada yapılan araştırmalar sonucunda özellikle Avrupa toplumlarında bu konuda belirli bir bilinç oluştuğundan, ülkemizde de gerek televizyon programlarında gerekse de internet ortamında trans yağlar hakkında birçok söz söylenmektedir. Trans yağlar çoklu ya da tekli yapıda olabilir ancak trans yağın doymuş yağ olması mümkün değildir. Doymuş yağ yapısına sahip olamaması trans yağların doğrudan kandaki kolesterol düzeyini yani LDL kolesterolü arttırmasına neden olur…
En başta kalp sağlığı olmak üzere birçok ciddi sağlık problemine neden olabilen kolesterol hastalığı, kandaki LDL ve HDL kolesterol düzeyinin dengesiz hale gelmesinden kaynaklanır ki, trans yağlar da bu düzensizliği arttıran başlıca etkendir. İnsanın yaşamını sürdürebilmesi için vücuduna “alma zorunluluğu bulunmayan” bir yağ asidi türü olan trans yağlar, damarlar tıkanıklıklarını önleyen HDL kolesterol yani iyi huylu kolesterol seviyesinin de azalmasına neden olur. Vücutta damarların tıkanmasını sağlayan LNL kolesterolü arttırmakla kalmayıp damar açıcı görevi bulunan HDL kolesterolü de azaltması, trans yağların doğrudan “damar tıkayıcı” olarak isimlendirilmesine neden olmuştur.
Tüm hayvansal kaynaklı besinde “doğal” olarak da bulunan yağ asitleri, et ve süt ürünlerinin tüketimiyle de vücuda alınır. Ancak ABD, Kanada, İngiltere gibi gelişmiş ülkelerde yapılan son araştırmalar doğal trans yağların “yeterli düzeyde” tüketilmesinin sağlık açısından bir sorun teşkil etmediği ortaya çıkmıştır. Bilimadamları yaptıkları araştırmalarda doğal trans yağların kalp ve damar sağlığı üzerinde olumsuz bir etkisi olmadığını gözlemlediği gibi, doğru şekilde tüketildiğinde LDL kolesterol düzeyini dengelediği sonucuna da varmıştır.
Bitkisel yağların kısmen Hidrojenleştirilmesi ile elde edilen endüstriyel trans yağlar, özellikle “fast-food” ürünlerde yoğun miktarda bulunmaktadır. Aralarında Dünya Sağlık Örgütü’nün de bulunduğu birçok uluslararası sağlık kuruluşu ve üniversite, bitkisel kaynaklı bu trans yağların insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini defalarca kanıtlamıştır. Günümüzün tüketim çağında gıda endüstrisinde çok yaygın kullanılan bu kısmi Hidrojenleştirilmiş trans yağlar, hazır yiyeceklerin raf ömürlerini uzattığı için doğal bitkisel yağların yerini almıştır. Ayrıca maliyet açısından da bu şekilde elde edilen trans yağlar daha ucuz olduğundan, insan sağlığı üzerinde olumsuz etkileri olmasına rağmen hala yaygın bir şekilde kullanılmaktadır.