İnsanların beslenme alışkanlıkları; yaşadıkları zaman, yer, coğrafi koşullar, ekonomik durum ve dini inanış gibi bazı nedenlerden etkilenmektedir.
Aşure bir yemek değil bir tatlı çeşididir.
Aşure kelimesinin aslı “âşûrâ”dır.
Kameri takvimine göre kurban bayramından sonraki ay ilki olan muharrem ayının onuncu günüdür
2010 yılında 16 Aralık Perşembe gününe rastlar.
Bu günün bir öncesi ve bir sonrasına gelen iki gün oruç tutulması sünnettir.
Aşure günü oruç tutmak dinimizce yasaktır.
Bir gün evvel ve bir gün sonra tutulan oruç, meleklerin, peygamberlerin , şehitlerin ve Salihlerin ibadetleri gibi sevap kazanır.
Hadisi şeriflere göre; tavsiyeler aşağıda açıklamıştır.
O gün akrabaları ziyaret etmek, ilim veya zikir yapılan yerde bulunmak, sadaka vermek, çok selam vermek, çoluk çocuğu sevindirmek, o gün eve ufak-tefek erzak almak, bol- bol dua etmek, kuşluk vaktinde iki, öğle ile ikindi vakitleri arasında dört rekat namazı bu gün için kılmak , “lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil-aliyyil-aziym” duasını Ümmeti-Muhammed in selameti ve kurtulması için okumak ve aşure gününe gusül abdesti alarak başlamak.
Aşure Gününün Tarihçesi
Aşurenin dinsel niteliğine ilişkin halk arasında söylentiler şunlardır:
– Yerlerin ve göklerin bu günde yaratıldığına inanılması,
– Hz. Yunus’ un balığın karnından çıkması,
– Hz. Eyyyub’ un hastalıklardan kurulması,
– Hz. İdris’ in göğe çıkması,
– Hz. Musa’ nın Kızıldeniz’ i geçmesi ve Firavun’ ların helak olması, sonradan da kurtulması,
– Hz. İsa’ nın doğumu, Ölümden kurtulup diri olarak göğe çıkması,
– Kıyametin bu gün kopacağına inanılması,
– Hz. Âdem’ in tövbesinin kabul edildiği gün,
– Hz. İbrahim’ in ateşte yanmaktan kurtulduğu gün,
– Hz. Yakup’ un oğlu Yusuf a kavuştuğu gün,
– Hz. Nuh ‘un gemisinin tufandan kurtulup suların çekildiğinde Cudi dağına oturduğu gün. Yine bu inanışa göre Hz. Nuh gemide kalan erzakların hepsini karıştırıp sulu bir yiyecek pişirilmesini söylemiş. Tufandan kurtulanlar da içtikleri bu tatlı çorba ile bayram etmişler. O günün anısına da bu tatlı çorbanın yapımına devam edilmiştir.
– Hz. Hüseyin’ in Kerbela’ da Muharrem ayının onuncu günü şehit edilmesi ve onunla beraber burada ölenlerin hatırası , ruhları için pişirilip dağıtılır olmuş.
– Müslümanlar arasında aşure denen çorbanın pişirilip gelen misafire ikramı komşulara dağıtılması geleneği komşuluk ilişkilerini geliştirme, hayır işlemek, hediyeleşmek, gönül almak toplumsal birlikteliği devam ettirmek için güzel bir vesile olmuştur.
Trakya’ da inanışa göre; aşure tenceresinin kapağı 1,5 Yasin-i Şerif okunarak dua ile açılır. Kapak içine birikmiş buhar ile parmak ıslatılır, ev halkının gözlerine, göz kapaklarına, göz altlarına, göz içlerine gelen kısımlara “besmele” ile hafifçe şifa niyetiyle sürülür. Aşure’ nin anlamını bilip ihlasla yemek kişiye şifa verir.
Besin değeri yüksek olan aşurenin bir pozisyonun da yaklaşık 500-600 kalori bulunmaktadır. Az miktarda malzemenin pişirilmesine rağmen çok bereketli olan Aşure’ nin bu özelliğini pişirince;
“Aşure Can’ a Can katar,
Pişirince bir köye yeter.”
Aşık Muhlis Denizer’ in mısraları sanırız çok iyi anlatmaktadır.
Aşure, bolluk ve bereketi çağrıştıran geleneksel bir tatlımızdır. Hem tadıyla hem de tarihiimizden gelen kültürü ile hepimizin çok sevdiği tatlılar listesini en başlarında yer alır.
Muharrem ayı aşure ayı olarak kabul edilir ve bu ayın onuncu günü de aşure günü olarak kutlanır.
Tarihte anlatılanlar göre tufan sona erdiğinde Nuh’un Gemisi karaya oturur ve gemidekiler şükretmek için bir kutlama yaparlar. Yiyecekleri az kaldığı için gemide ne varsa bir araya getirerek bir çorba pişirirler. Böylelikle bizim günümüzde yaptığımız bu anlamlı ve nefis tatlı ortaya çıkar.
Aşure Günü Yapılacak İşler:
1- Aşure günü oruç tutmak sünnettir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Aşure günü oruç tutanın, bir yıllık günahları affolur.) [Müslim, Tirmizi, İ. Ahmed, Taberani]
(Aşure günü oruç tutan o yıl tutamadığı [nafile] oruçlarının sevabına kavuşur.) [Deylemi]
(Aşure günü bir gün önce, bir gün sonra da tutarak Yahudilere muhalefet edin.) [İ.Ahmed]
(Aşurenin faziletinden faydalanın! Bu mübarek günde oruç tutan, melekler, peygamberler, şehidler ve salihlerin ibadetleri kadar sevaba kavuşur.) [Şir’a]
[Yalnız Aşure günü oruç tutmak mekruhtur. Bir gün öncesi veya bir gün sonrası ile tutmalı!]
Peygamber efendimiz bir gün öğleye doğru buyurdu ki:
(Herkese duyurun! Bugün bir şey yiyen, akşama kadar yemesin, oruçlu gibi dursun! Bir şey yemeyen de oruç tutsun! Çünkü bugün Aşure günüdür.) [Buhari, Müslim, Ebu Davud]
Peygamber efendimiz, bugün bir hurmayı mübarek ağzında ıslatıp çocukların ağzına verirdi. Çocuklar, Resulullahın mucizesi olarak akşama kadar bir şey yiyip içmezlerdi. Bugün bazı hayvanların bile bir şey yemediği bildirilmiştir. Bir avcı, Aşure günü, bir geyik yakaladı. Geyik, yavrularını emzirip akşamdan sonra dönmek üzere, avcının izin vermesi için, Resulullah efendimizden, şefaat istedi. Avcı, geyiğin akşama kalmadan hemen gelmesini isteyince, geyik, (Bugün Aşure günüdür. Bugünün hürmetine yavrularımızı emzirmeyiz. Onun için akşamdan sonra gelmek için izin istedim) dedi. Bunu duyan avcı, geyiği Resulullaha hediye etti. O da, geyiği serbest bıraktı.
2- Sıla-i rahim yapmalı. Yani akrabayı ziyaret edip, hediye ile veya çeşitli yardım ile gönüllerini almalı. Hadis-i şerifte,
(Sıla-i rahmi terk eden, Aşure günü akrabasını ziyaret ederse, Yahya ve İsa’nın sevabı kadar ecre kavuşur) buyuruldu. (Şir’a)
3- İlim öğrenmeli! Hadis-i şerifte, (Aşure günü, ilim öğrenilen veya Allahü teâlâyı zikredilen bir yerde, biraz oturan, Cennete girer) buyuruldu. Bu gece ilim olarak, ehl-i sünnete uygun bir kitap, [mesela İslam Ahlakı veya Tam İlmihal Seadet-i Ebediyye] okumalıdır. Ayrıca Kur’an-ı kerim okumalı, kazası olan kaza namazı kılmalı. (Şir’a)
4- Sadaka vermek sünnettir, ibadettir. Hadis-i şerifte, (Aşure günü, zerre kadar sadaka veren, Uhud dağı kadar sevaba kavuşur) buyuruldu. (Şir’a)
(Bugün aşure ibadet) diye aşure pişirmek günahtır. Aşurenin bugüne mahsus ibadet olmadığını bilerek, bugün aşure veya başka tatlı yapmak günah olmaz, sevap olur. Bu inceliği iyi anlamalı. Tedavi niyetiyle sürme çeken bugün de sürmelenebilir. Hadis-i şerifte, (Aşure günü ismidle sürmelenen, göz ağrısı görmez) buyuruldu. (Hakim)
5- Çok selam vermeli. Hadis-i şerifte, (Aşure günü, on Müslümana selam veren, bütün Müslümanlara selam vermiş gibi sevaba kavuşur) buyuruldu. (Şir’a)
6- Çoluk çocuğunu sevindirmeli! Hadis-i şerifte, (Aşure günü, aile efradının nafakasını geniş tutanın, bütün yıl nafakası geniş olur) buyuruldu. (Beyheki)
7- Gusletmeli. Hadis-i şerifte, (Aşure günü gusleden mümin, günahlardan temizlenir) buyuruldu. (Şir’a)
[Bu sevaplar, itikadı düzgün olan, namaz kılan ve haramlardan kaçan mümin içindir.]